20 Temmuz 2023 Perşembe

Kırgın Zaman

Her varoluş kendini besler ütopik aforizmaların etkisiyle 

Bazen bir derdine derman bulamazken insan, 

felsefenin kıyısından geçerken  okuduğu şiirlerle şair oluverir. 

Ateşinde dövülen demir gibi yüksek perdeden bir TIN sesiyle demini bulurken   

güneşin kavurduğu dudaklarının çatlamış kabuklarıyla suya hasret bir karahindiba misali uçuşurda uçuşur yusufçuğu kıskandırarak. 

Her bir zerre kadar hücrelerinde nemli hissiyatların suya bıraktığı bir iz miyiz? Yoksa dermanı yarda olan bu sorunlu ruh halinin çam kokulu bulanık suyunda dolaşan bir ses miyiz sence biz ? 

Ateşböceği misali ışık saçarak yılını doldurmuş bir gezegen, 

zamanı geçmiş dalında olgunlaşan bir üzüm gibi ezilmeyi beklerken kaderinde 

sıcacık bir kadın ayağıyla suyunu çıkarırken üzümünün, 

çekirdeğinin ezilmesiyle bir ÇIĞ oluverir bütün düşüncelerim. 

Tarifi zor serzenişlerin nesnelliğinde soyutlaşmış bir ruh hali ve 

Serseriliğinde bir sır gibi saklanan ve sana olan o çocuksu, o şımarık o yorgun ve argın bekleyişlerle son bulan Kasım gecesini andıran yüzün ve Temmuzun sıcağında soğuktan buruşan ellerimin hissizliği ile dokunmaya korktuğum tenindeki ayıp düşüncelerimde saklı, kalan o son gülüşün. 

Üzerinde çiçekli elbisenle kapıyı açtığın halin, boynundaki yonca ve dudaklarının pembeliği, 

Gözlerindeki siyahlık ve ellerinin  inceliği… 

Saçlarının omuzlarına süzülmesi ve incecik belin, tarihin en görkemli

Yapılarını(köprülerini ?) kıskandıran köprücük kemiğin ve oradan omzuna uzanan yarımcacık hilal, 

Seni o halde düşünürken sevgilim kadehteki kıpkırmızı Lâl bile helal! 


Konuştuğun zaman örs örselenir çekiç vurulur üzengi üzülür 

Kuytu köşede oynamakta olan bir çocuğun boynu bükülür.

Hiç bir yarayı iyileştiremedim ben biliyor musun kabuğunu koparmadan 

Sence hep izleri kalır mı insanda 

ya da geçer mi ki sonradan 

Yakından ve uzaktan her türlü olan güzelliğin, 

Beynimin içine mıh gibi kazınan adının ilk ve son üç harfi 

Sevgilim; içimde  mendireği kırılmış bir limansın şimdi 

Ve bütün gemiler sana gelirken olanca yüklerini bana bıraktılar! 

Ağırlığınca düşünceler içimde  savrulurken 

Rüzgara direnen ve en sonunda kaybeden(pes eden) bir dal kadar kırıktılar! 

(Sen kırıksın, ben dökük.

Sen yorgunsun, ben argın.)

Bütün yolların aynı yere çıktığı bir metafor gibi 

görmeyen, duymayan ve bilmeyen

Duygusuzluğa aç mutsuzlukla beslenen ironik bir varsayım mıyız ?

Bütün kırıntılarıyla hayatın ortasında kalakalmış yabancılaşmış ve nasırlaşmış, eskimiş ve püskümüş yıllanmış bir şarap mıyız ? 

Adamsızlığa adanmış bir hayat ve hoyratça geçip gitmiş bir geçmişin iziyle kahrolmak mıdır zaman? 

Çokça yaşayıp azca hissedip kırılgan kalpler bırakarak arkanda ki yirmili yaşlar mıdır zaman?  

Mutsuzluk hormonunun beyinde bıraktığı iz gibi 

Dilimden dökülüp dudaklarına yapışan bir söz gibi 

Nazım gibi birbirine kenetlenmiş harfler birlikteliğiyle usturuplu kelimelerin anlamsallaşması, birbirine yansıması ve varoluşun o eşsiz paradigmasında zamanı arayıp bulamamak,  

eşsiz bir baş ağrısı gibi alnının orta yerinde çivi gibi hissetmek 

Ve hissederken azıcıkta hüzünlenmek midir zaman? 

kuantum kuramını bulan mıdır? 

Yoksa Kum saatini kullanan mıdır zamanın sahibi ? 

Bütün teorileri ve kuramları kullanan 

Bütün formülleri açık edip sonuca bir türlü ulaşamayan 

Başından sonundan başlayıp 

Bütün yolları kullanıp her nedense hep ortasında son bulan sen, sağlaması bile yapılmadan tek bir sonuca dahi emin olamayan ben, bütün işlemler doğru dahi olsa hep ama hep bu işte bir yalnızlık var sonucuna ulaşan biz… 

Şu bir türlü hapsolamadığımız suya dalıp gitsek mi artık biz?

Ötekileşmiş bir bedende başkalarıyla sevişsek mi artık? 

Ötekilerin bu tarafında bir kere bile bir araya gelemeden tuzlu dudaklarımızı kurutalım mı artık?

Öyle böyle değil, onla bunla demeden unutayım mı artık? 

Örselenmiş ve çekiçlenmiş kızgın bir demir gibi kırgınım şimdi sana ! 

Ve kırgınım sana sevgilim, canın her istediğinde bana egonu sevdirdiğin,

Canın istediğinde özlediğin ve sadece canın istediğinde aklında olduğum için.

Sana şimdi çok kırgınım sevgilim !

Bu adamı anlayamadığın ve yanılsanmış düşünceleriyle baş başa bıraktığın için. 

Seni suya hapsetmeye çalışırken 

Beni suya hasret bıraktığın için 

Sana çok kırgınım sevgilim! 

Kırgınım Çok…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder