29 Mayıs 2009 Cuma

yitik bahar

...bahar... Falan feşmekan zamanlarım oldu kendimi tanıyamadığım, Acısı hala içimde gizli yasadışı aşklarımın, Bir rüzgardı esip geçti kollarımda hatıralar, Anılarımda senden kalan sadece yitik bir bahar…

uzun zaman

Uzun zaman oldu yazmayalı Uzun zaman oldu sesini duymayalı Belki de unuttum konuşacaklarımın çoğunu Yeniden kurmalıyım bütün cümleleri Biriktirmeliyim harflerin hepsini en baştan

gitti erkek

Uzaklardan bir şarkı başladı ince ince Ayrıldı ardından eller yavaş yavaş Gitme dedi sonra kız sızlayarak Gitmem gerek dedi erkek gitmeliyim Ya daha fazla üzersem seni dedi Üzülmem dedi kız ağlayarak Durdu sanki zaman o an Erkek düşünmeye başladı tanıştıkları anı, İlk öpüşmelerini, İlk sevişmelerini, İlk sevişememelerini? İlk ağlamalarını, İlk ağlayamamasını düşündü sonra, Düşündü ve gitti… Kız bi mektup yazdı ardından Mektup kızın gözyaşıyla ıslanmıştı Harflerin çoğu birbirine karışmıştı sanki Anlatıyordu durmadan onu ne kadar sevdiğini Sevdirmeye çalışmasını Sevdirememesini bir yandan Aradan aylar geçti uyandı gece aniden erkek Sağına baktı yok Soluna baktı yok Oysa uyandığında yanağındaki saçlar Göğsündeki eller uyutuyordu onu haberi bile olmadan Ansızın aradı kızı geliyorum dedi usulca Kız anlamadı önce Sonra geldi erkek ve arkasından sarıldı kıza yatarken Bir daha da hiç bırakmayarak…

çocuk müzisyen

ÇOCUK… Kağıt dan gemilerde hayal kurarak yaşadım çocukluğumu, Küçük hayallerin büyük adamıydım belkide... Belki de büyük hayallerin içindeki küçük adam oldum hep. Müzikal renklerin ortasında inceden bir notada olabilirim, Hayata dair, bilemezsin ki. Radyoların içindeki küçük adam, Elmaya benzeyen kalpler çizen ressam, Beş yaşında,kocaman gözlüklü,zayıf,kekeme çocuk, Şehirlerarası yolculuklar yapan müzisyen...

27 Mayıs 2009 Çarşamba

çocukluk

Uzakta bir gemi vardı küçücüktü Avucuma alırdım bazen, Yıldızlara dokunur saymaya çalışırdım, Çocukluk işte... İki renk vardı gözlerimde sadece Yeşil ve mavi. Siyah yoktu daha, kahverengiyi ise bilmezdim, Beyazı ise anlayamazken daha, Kırmızıyı yaşardı yanaklarım, Ne olduğunu bilemediğim zamanlarda... Kar yağınca kış gelir, Güneş açınca yaz olurdu mevsimler Yaşamazdım ilkbaharın sevincini Hazanın hüznünü... İlk aşkımı yaşarken daha ilkokul sıralarında, İlk tokadı yerken anladım,Vurduğu yerde gül bitmediğini öğretmenimin ! Çocukluk işte...

içimdeki çocuk

İçimdeki çocuk çıkar bazen dışarı Ve delice koşmak ister oraya buraya Sebebini bilemez, anlayamaz da zaten Buruk bir acı hep içindedir çocuğun Kulağına fısıldar sürekli ‘’sakın büyüme''