26 Şubat 2011 Cumartesi

mesela

bugün dünyanın en güzel sabahına uyandım ve bugün o kadar güzel, o kadar aydınlık ki üç yüz altmışbeş günden en güzeli bu bugün belki de geride kalan üç yüz altmış dört gün kıskanabilir utanmadan sadece bu bir günü... bugün bütün güneşler bana doğabilir bütün günaydınlar bana söylenebilir mesela, bugünü güzel yapan herşey benim içindir güneş benim için doğar yağmur benim için yağar rüzgar ise sadedece bana fısıldar adını... bugün dünyanın en güzel sabahına uyandım akşamın mayhoşluğu üzerimdeydi daha saçın ise yüzümdeyken aldım ilk nefesimi ve o kadar masumdu ki gece, iki beden arasında ki incecik mesafe, iki nefes arasındaki incecik mesafeydi aramızda olan gözlerimi bile açamadım sanırım biraz da korktum uyanmaktan mesela... uyandırma beni, kendini de uyandırma sakın bırak devam etsin bu rüya gidebildiği kadar ansızın çalan bir alarmımız olmasın bizim uykunun en güzel yerini bölen... adını sürekli fısıldayayım kulağına arkası gelmese de olur mesela sadece adını ve adımı... varsın otobüsler de geçsin günlerim çok mu zor ki bana bunlar, zaten küçükken de severdim ben otobüsleri mesela... bazen şöför olurdum bazende yolcu nereye gittiğine karar veremeyen... mesela yirmili yaşların son heyecanını yaşasak mesela ansızın çıkagelsem sana ceketimi giyip sen kapıyı açsan beni karşında görünce şaşırsan sonra boynuma sarılsan ve saçın yüzüme gelse mesela saatlerce kalsam ben orda olmaz mı ki orda nefes alsam orda versem tekrar nefesimi orda konuşsam seninle orda uyusam ve orda uyansam ordayken desem ki sana ''günaydın...'' hatta konuşmasak ve öylece kalakalsam orda sessizce bir süre... aslında bugün en güzel sabaha uyandım ben, nasıl ki en güzel geceye yattıysam sessizce... uyurken gördüğüm son şey, uyanırken gördüğüm ilk şey olman, geceyi ve sabahı güzel yapan, aslında seni bana güzel yapan, bir şey var aramızda gerçekten, gizli ve saklı kalamayan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder